Melikşah Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Doğan, intiharın sebeplerinin ortak noktasının umutsuzluk olduğunu söyledi. İstatistiklere göre 75 yaş üstü yaşlıların daha çok intihar ettiğine işaret eden Doğan, “Bu, anneye babaya bakma, akraba ile ilgilenme kültürümüzün zayıfladığını gösteriyor.” dedi.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre; 2013 yılında ölümle sonuçlanan intihar sayısı 3 bin 189. İntihar edenlerin yüzde 72,7’sini erkek, yüzde 27,3’ünü kadınlar oluşturdu. Son yıllarda intihar rakamlarında artış gözlendiğini aktaran Melikşah Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Doğan, en fazla intiharın da 75 yaş üstü yaşlılarda olduğuna işaret etti. Doğan, “TÜİK verilerine göre yaşa özel intihar hızları incelendiğinde, yüzbinde 8,08 ile en fazla intihar 75 yaş üstü grupta görülüyor. En az intihar olayı ise yüzbinde 4,56 ile 35 ila 39 yaş grubunda görülüyor. Toplumun sosyal sigortası olan 75 yaş üstü insanlar neden intihar ediyor? Bu, sorgulanması gereken bir konu. Bu, anneye babaya bakma, akraba ile ilgilenme dediğimiz şeylerin zayıfladığının bir göstergesidir. Toplumumuzdaki sosyal ve kültürel çözülme yaşlıları intihara sürüklüyor.” tespitinde bulundu.
İntiharın bir önceki evresinin depresyon olduğuna işaret eden Psikoloji Uzmanı Hüseyin Doğan, bu kişilerin kendilerini yalnız hissettiğini, sosyal geri çekilme yaşadıklarını, zevkle yaptığı etkinlikleri yapmamaya başladıklarını, daha az konuştuklarını ve karamsar bir havaya girdiklerini söyledi. Erkeğin depresyonda olduğunun, kadına göre daha zor fark edildiğini belirten Doğan, bu nedenle erkeğe müdahale şansının zayıfladığını kaydetti. Doğan, “Mükemmelliyetçi karaktere sahipler intihar edeceğine dair ip ucunu daha az veriyor. İntiharı da birden yapıyor ve çevresindekiler ‘hiçbir şeyi yoktu, şaşırdık’ gibi söylemlerde bulunduklarını duyuyoruz. Bu da mükemmelliyetçi kişilerin daha az paylaşımda bulunduklarını ortaya koyuyor.” dedi. İntihar sebeplerinin ortak noktasının umutsuzluk ve karamsarlık olduğunu vurgulayan Doğan, “İntihar edenlerin yüzde 55’inin intihar sebebi bilinmiyor. Geriye kalan yüzde 45’in sebepleri hakkında ise bıraktığı not ya da ailesinden bilgi alınabiliyor.” diye konuştu.
İntiharların ekonomik, psikolojik ve sosyolojik sebepleri olduğunu vurgulayan Doğan, “Ülkemizin çeşitli illerinde yapılan araştırmalarda erkek ve kadınların birbirine yakın oranda intihar girişiminde bulundukları gözleniyor. İntihar girişiminde bulunan yüzde 73 erkek bunu ölümle sonuçlandırırken, kadınlarda ise bu oran 27. Erkeklerin intiharı ölümle sonuçlandırmasında, kadınlara göre daha az duygusal, kararlı, problemlerini dillendirmeyi eksiklik ve güçsüzlük olarak görmeleri gibi sebepler sıralanabilir. İntihar girişiminde bulunan kadınların daha çok ‘size layık olamadım’ gibi duygusal notlar bırakırken, erkekler ise daha çok ekonomik sebepler içeren notlar bıraktıkları görülüyor. Sorumluluklarını yerine getiremedikleri yönünde notlar. Kadınlar başkası endeksli yaşadığı için (çocuğu, eşi, annesi, babası v.s.) intihar sırasında bunları düşünerek vazgeçebiliyor. Ayrıca, kadınlar daha çok ilaç, gaz türü şeylerle intihar ediyor ve bunlarda kurtarılma olasılığı yüksek. Erkekler ise kendini asma, yüksekten atlama ve silah sıkma gibi daha sert yöntemleri kullanıyor.” şeklinde konuştu.
CİHAN