İlk kez geçen
sene Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programının ilanında
görmüş ve takdir etmiştim… İlanda Klinik Psikoloji Yüksek Lisans programına
Psikoloji, Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik ile Tıp Fakültesi Lisans
mezunlarının alınacağı belirtiliyordu. Bugün aynı ilanı Arel Üniversitesi de
yapmakta artık… Bilmiyorum belki de diğer pek çok üniversite bu yönde kararlar
almış olabilir…
Psikoloji
alanında yüksek lisans yapmış bir Tıp doktoru olarak bazı gözlemlerim olmuştu… Özellikle
yüksek lisans yaparken bu gözlemlerim çok daha net bir şekilde gerçekleşti ve
yapılan hataları fark etme imkanı bulmuş oldum. Tabi çevrenizde bu üç alan
dışında oldukça fazla öğrenci olduğunda bu konuyu açamıyor ve yapılan hataları
açık bir şekilde konuşamıyorsunuz… Yüksek lisan yapanların hemen hepsi terapi
yapma yetkisi ile donatılacaklarını düşünüyorlardı…
Bu durumda
nasıl böyle bir gelişme oldu. Sanıyorum YÖK bu konuda yaşanan sıkıntıları gördü
ve üniversiteleri uyardı. Bir insan bir mesleği seçmişse o meslekte akademik çalışmalarına
devam etmelidir. Ya da o mesleğe yakın bazı diğer alanlarda da akademik
çalışmalarını sürdürebilmelidir. Hiç ilgisi olmayan işletme, edebiyat, felsefe gibi
alanlardan gelerek psikoloji alanında akademik çalışma yapmak zaten abes
kaçıyordu…
Yüksek lisans
yaparken işletmeden mezun olmuş arkadaşlarımız yüksek lisans diplomalarını alır
almaz hemen psikoterapist ünvanını kendilerine yakıştırarak hasta kabul etmeye,
seminer vermeye ve bu alanda bazı etkinlikler yapmaya başladılar. Örneğin bu
arkadaşlarımız bu seminerleri 20-50 tl gibi oldukça düşük ücretlerde
İstanbul’un en merkezi semtlerinde psikoloji öğrencilerine ve mezunlarına
vermeye başladılar.
Bunları
internet üzerinden izlerken sürekli kendi kendime bu arkadaşlarımız nasıl
oluyor da bu kadar kısa zamanda psikoterapist olabildiklerini düşünebiliyorlar
diye merak ediyordum… Tabi olayın ekonomik boyutu asıl cazibe merkezidir…
Bazıları için bu bir hobi gibi uğraştır… Güzel bir uğraşı alanı… Fakat bir
insanın hasta kabul edebilmesi, hastanın ruh dünyasına müdahalede bulunabilmesi
o kadar da kolay bir iş olmamalı…
Psikoloji
yüksek lisans programlarına artık tıp doktorlarının müracaat etmeleri kendi
özel durumları nedeniyle çok zorlaştı. Çünkü Sağlık Bakanlığı tüm aile
hekimleri ve pratisyen hekimler için kanun hükmünde kararname çıkararak uzaktan
eğitimle uzman yapılmalarına karar verdi. Uzaktan eğitimlerin hemen sonrasında
yapılan sınavlar ve hastane rotasyonları nedeniyle zaten uzmanlık alma hakkına
sahip hekimler yüksek lisans/doktora yapma fırsatı ve ihtiyacı artık duymayacaklardır…
Psikiyatrist
ve psikolog dernekleri uzun zamandır bu konu hakkında hassasiyetlerini ortaya
koyuyorlar ve mücadele ediyorlardı. Demek ki bir mesafe alınmış… Kimse
gücenmesin lütfen bu eğitim sırasında psikoloji yüksek lisansı diploması alarak
yasal olmayan işlerini bir kılıfa sokma gayreti içinde olan pek çok insanla
karşılaştım… Anlaşılan artık bu insanlar amaçlarına ulaşamayacaklar…
Üniversitelerin aldığı bu kararın Yüksek Öğretim Sistemimize hayırlı olmasını
diliyorum…