Neden Pandomim ismi?
Öncelikle pandomimi tanıtalım. Pandomim gösteri sanatları içerisinde yer alırken gösteri esnasında sanatçı herhangi bir sözlü konuşmada bulunmaz. Sanatçı izleyiciye sunmak istediği temayı, konuşma yoluyla değil de yüz mimikleri ve de beden dili aracılığıyla sunmaktadır. Bu durum, pandomimi görsel sanatlar içerisinde farklı bir konuma sürüklemekte ve kendini görsel sanatların önemli türlerinden birisi yapmaktadır. Beden dili ve de mimik hareketlerinin baş gösterdiği pandomim, sanat ve de özellikle tiyatro dünyası tarafından tiyatronun evrensel dili olarak görülmektedir. Dolayısıyla pandomim bana çok dişi bir isim geliyor. Bizim yaptığımız meslekte dişi olduğu için birebir tamamladı.
Pandomim Psikoterapi ve Danışmanlık Merkezi’ni bize tanıtabilir misiniz?
Yenilikçi, akılcı ve ilkeli yaklaşımıyla Konya’da ilk ve tek olan merkezimiz, danışanlarına etik ilkelere sadık kalarak hizmet vermektedir. Bu nedenle Pandomim Psikoterapi ve Danışmanlık Merkezi, sadece Psikoloji lisanslı kişilerle yani; psikolog olan kişilerle çalışmaktadır. “Kendinize zaman ayırın” sloganıyla yola çıkan merkezimiz Konya’ya yakışır hizmet anlayışıyla bugünlere gelmeyi başardı. Konya’nın hep daha iyilerini hak ettiğini biliyoruz. Bu nedenle iyiyken daha da iyi olmak için çabalıyoruz. Biz dışarıdan birkaç eğitim alıp kendimizi psikolog diye tanıtan insanlardan değiliz. Onun dışında hiçbir hastamızın sırrı biz de dışarıya çıkmaz. Tüm dosyalar gizlidir. Hiçbir hasta hakkında isimsiz olsa bile bilgi aktarımı yapmıyoruz. Konya’da bizim kadar kurumsal ve bilimsel çalışan başka bir merkez yok. Dikkat Geliştirme Atölyesi, Aile Okulu, Sınav Kaygısı İle Çalışma, Bireysel Danışmanlık, Aile Danışmanlığı, Cinsel Terapi, Konuşma Bozukluğu, Sınav Kaygısı, Tırnak Yeme, Grup Terapisi, Tuvalet Eğitimi, Kurumlara Verilen Eğitimler faaliyet alanımızı oluşturuyor. Uzmanların katılımıyla aile okulu seminerleri düzenliyoruz. Bu aralar sınav kaygısına ağırlık veriyoruz; çünkü yaklaşan bir üniversite sınavı var.
Üniversite sınavı demişken sınava girecek olan adaylara neler tavsiye edersiniz?
Sınava sadece bir sınav olduğu için girmeleri gerekiyor. Bu sınav sonuçta kişilik ölçen bir sınav değil, bilgilerini ölçen bir sınav. Sınav kaygısının artmasının nedeni kişinin kendi kişiliğinin ölçüleceğini düşünmesidir. Onun dışında aileler çocuğun üzerinde çok fazla baskı kurmamalı ama tamamen rahat da bırakmamalılar. Adaylar her şeyden önce şunun bilmeliler ki bu sınav bir son değil. Tabi ki süreç olarak onlar için özel bir anlamı ve önemi olan bir sınav ama hayatımızın da sonu değil. Sınava öncelikli olarak bu açıdan bakmaları gerekiyor. Sınav sadece adayların amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak bir araç aslında. Bunun bilinciyle hareket etmeleri başarıyı artıracaktır. Sınav günü yaklaştıkça adayların geçmişi düşünmeyi bırakıp bugünü ve önlerinde kalan günleri nasıl daha verimli geçireceklerini planlamaları gerekir. Olumsuz duygu ve düşüncelerini bir kenara bırakıp bugüne kadar ellerinden gelenin en iyisini yaptıklarını kendilerine hatırlatarak bundan sonraki zamanlarda da aylar içinde yaptıkları çalışmaları hatırlayarak motivasyonlarını yüksek tutmalarını öneririm. Sınav kaygısı, öğrenciyi motive eder, hedefleri için çabalamasını sağlar. Ancak aşırı ve yüksek kaygı başarısızlığa neden olur. Sınav kaygısının en genel sebebi öğrencinin veya ailesinin sınava yüklediği farklı anlamlardır. Öğrenci sınava ailesine karşı bir borç, kendini ispat, iyi bir evlat olduğunu kanıtlama gibi anlamlar yüklediği zaman kaygı seviyesi olması gerekenin çok üzerine çıkar.
Size gelen bir hastanızın psikolojik tedaviye ihtiyacı olup olmadığına nasıl karar veriyorsunuz?
Bizim merkezimize başvuran insanların yüzde 90’ı son çare olarak geliyorlar. Dolayısıyla bize gelen insanların hepsi psikolojik tedaviye ihtiyaçları olduğu için geliyorlar. Hastalarımızla ön görüşme yaptıktan sonra psikoterapi aşamasına geçiyoruz.
Pandomim olarak hayata geçirmeyi düşündüğünüz projeleriniz var mı?
Pandomim olarak ileriye dönük büyük projelerimiz var. Konya’da psikoloji alanı çok kısır olduğu için Meram Yeni Yol’daki ofisimizle kalmayıp bunu daha da büyütüp özel bir psikiyatri merkezi haline getirmeyi düşünüyoruz. Psikolojiye daha fazla ışık tutmak ve insanlara daha fazla yardım etmek amaçlı, etik ilkelere sadık kalarak İç Anadolu bölgesinin en büyük ve en kapsamlı psikoterapi merkezini hayata geçirmek istiyoruz. Bunun için hiç durmadan profesyonel ekibimizle birlikte çalışıyoruz. Diğer bir hayalimde etkin bir şekilde çalışan psikologların oluşturduğu bir paylaşım grubu kurmayı hayal ediyorum.
Bir insanın psikolojisinin bozulmaya başladığı nasıl anlaşılır?
Bunu her birey kendisi rahatlıkla ölçebilir aslında. Gündelik yaşamında yaptığı şeyler anormale dönüşmeye başladıysa psikolojik olarak rahatsızlanmış diyebiliriz.
Konya’da en çok görülen psikolojik sorunlar neler?
Sınav kaygısı, depresyon, dikkat eksikliği, öğrenme bozukluğu, vajinismus…
Sizce Konya’daki insanlar psikologa gitmeye çekiniyor mu?
Bu sadece Konya’da değil ülkemizin genelinde var. Psikologa giden insanları genelde deli olarak nitelendiriyorlar. Bu yüzden de insanlar gelmeye çekiniyor. Hâlbuki her insan psikologa gidebilir. Bu sektörde Konya maalesef ki kısır... İnsanlar yeni yeni bilinçlenmeye başladı. En yakın sırdaşınız bile olsa her şeyi olduğu gibi anlatamazsınız. Ama bize gelen insanlar her şeylerini anlatıyorlar. Bunun dışında Konya’da psikolog sayısının yeterli olduğunu düşünmüyorum.
Bu sektörün en büyük sorunu ne?
Şu anda psikologların bir yasası yok. Bir yasa olmadığı için çok fazla insan bu sektöre rahatlıkla girebiliyor. İşi bilmeyen insanlar alanımıza saldırıyorlar, bu da bizi rahatsız ediyor. Hem bize hem de insanlara zarar veriyorlar.
KUTU METİN
Bayram Duysak kimdir?
İlköğretim, Orta Öğretim ve Liseyi Konya’da okuduktan sonra ideali olan psikoloji bilimini okumak için Ankara Ufuk Üniversitesi Psikoloji Bölümünü kazandı. Lisans dönemi boyunca çeşitli sertifika programları, kurs ve eğitimlere katılarak kendini geliştirme fırsatı buldu. Lisans döneminde huzurevinde kalan ve evde kalan yaşlıların depresyonu hakkında korelatif bir çalışmayı yürüttükten sonra Konya’da bir rehabilitasyon merkezinde gönüllü olarak staj yaptı. Aynı yıl içerisinde Konya Numune Hastanesi Psikiyatri Kliniğinde zorunlu stajını tamamladıktan sonra Psikoloji bölümünden başarıyla mezun oldu. Kendisini daha fazla geliştirmek adına master yapma kararı alan Psk. Duysak, Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji (Tezli ) yüksek lisans programına kabul edildi. Aynı zamanda aile danışmanı olan Psk. Duysak, Pandomim Psikoterapi Danışmanlık Merkezinin kurucusudur.
RÖPORTAJ: EMİNE ŞEYMA YILDIZ