- Prof. Dr. Nevzat Tarhan, kişiye birçok açıdan yararının bilimsel olarak kanıtlandığını ifade ettiği Ramazan ayının kişinin psikolojisini onarması açısından kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatr-Prof. Dr. Nevzat Tarhan Ramazan ve insan psikolojisi üzerine önemli değerlendirmelerde bulundu. Ramazan’ın manevi olarak değeri çok yüksek bir ay olduğuna dikkat çeken Tarhan, ramazanın anlamıyla insanın hayatının anlamının örtüştüğünü söyledi. Tarhan, “İnsan hayatında dur, düşün, yap demesi gerektiği dönemler vardır. Öyle ki son yıllardaki pozitif psikoloji çalışmalarında bu vurgulanan bir durum. Bu, kişide farkındalık oluşturması açısından önemli. Kişi özeleştiri yaparak hayatını programlayıp, planlar ve ona göre davranır. Kimileri sanır ki insan hayatı dünya hayatıyla sınırlı. Parantez sonrası dönem de var. Ramazan ayıyla birlikte yaşamınızı ilahi hedefe uygun hale getiriyorsunuz. Ramazan manevi ticaret ayı, şölen gibi değerlendirilmeli. Asırlardır devam eden kültürel aktarımda Ramazan’ın yeri büyük" dedi.
Ramazan ayının çocuk için de büyük önem taşıdığını belirten Tarhan, "Mesela günlük telaşta olan ebeveynler rutin hayatlarında çocuklarına yeteri zamanı ayıramayabiliyor. Ama Ramazan’da öyle olmuyor. Birlikte iftar edip sahura kalkıyorlar. Bir arada zaman geçirme fırsatı sunuyor Ramazan anne, baba ve çocuklara. Bu durum da çocuğa ailesince daha fazla önem verildiği hissini oluşturuyor. Ramazanda aile bağları güçleniyor. Merhamet, şefkatli olmak ve insanları sevmek gibi değerlerin çekimi cazibesi oluşuyor. Bu çocukların zihin haritalarının derinliklerine yerleşiyor bir tohum gibi ilerleyen dönemlerde şekilleniyor. Çocuğa iyi ahlakı ve güzellikleri öğretme noktasında Ramazan ayı yine bir fırsat. İleri yaşta kalıcı etki yapar çocukta. Çünkü bilginin kalıcı olması için duygunun eklenmesi gerekir bilgiye. Duyguyla birleşen bilgi inanca dönüşüyor. 4-6 hafta arası alışkanlık, 6 ay geçince de kişilik halini alıyor. Ramazan’ın 1 ay olması bu anlamda anlamlı" dedi.
Ramazan ayında suç oranlarında ciddi oranlarda düşüşler meydana geldiğinin görüldüğünü belirten Tarhan, "İstatistiklere bakıldığında Ramazan ayının insan sağlığı üzerindeki etkisini görmemek mümkün değil. Normal günlerde alkol kullananların Ramazan ayında yüzde 50 oranında alkolü terk ettikleri gözleniyor. Bu arada kişinin karaciğeri de dinlenmiş oluyor ve sağlığına katkı sağlıyor. 1 aylık mola fiziksel olarak fayda sağlıyor kişiye. Sosyal bağların güçlendiği, beslendiği bu ayda kişi zaman kavramıyla da tanışıyor. Kişi doğanın hız ve ritmine uyuyor. Bu anlamda Ramazan iç disiplin sağlıyor. Mesela kişi yeme dürtüsünü kontrol edemiyor. Obezite ile mücadelede de önemli ay. Yeme dürtüsünü eğitmek için ciddi fırsat haline dönüşebiliyor Ramazan" dedi.
RAMAZAN KENDİNİ GÖREBİLENE AYNA OLUYOR
Ramazan'ın kendini görebilene ayna olduğunu belirten Tarhan, "Ramazan kişinin aslında kendisine ayna olacağı bir ay. Kişi kusurlarını görecek, hata ve yanlışlarından dersler çıkaracak. Kırdığı kalpleri düzeltemeye çalışacak. Aile bağlarını yeniden güçlendirecek. Arkadaşlık ilişkilerini onaracak. Bu bakımdan da Ramazan’ın insanın psikolojik hayatını onarma ayı olduğu görülecek. Bu ayda sabır ve şükür de önem kazanır. Kişi sabreder, şükreder bu ayda. Bu iki kelime inanç sistemi ve değerlerimizde vurgulanan kelimeler. Duygusal beyin çalışmalarında beyine bu kelimelerinin etkisinin ölçümleri yapılabiliyor. Öyle ki beyinde sebatlılıkla ilgili bazı alanların güçlendirilmesi gerekiyor. Ramazan da sebatlılık için uygun bir zaman. Burada bir bakıma nefis terbiyesi, egonun eğitimi gündeme geliyor. İnançlarının gereği yapılınca eğitimden geçmiş oluyor kişi. Bunun bilimsel temeli var beynin sebatlılıkla ilgili alanlarını güçlendiriyor. Kişisel gelişimin en güzel uygulanacağı ay Ramazan. Kişi Ramazan’da vermeyi de öğreniyor. Yardım edince mutluluk hormonu salgılanıyor. Doğrunun yüceltildiği ve prim yaptığı bir ay olmalı" diye konuştu.