“Senin kızına yapılan benim kızıma yapılmıştır. Her konuda arkanızdayız, her türlü desteği vereceğiz, müsterih ol” diyen Emine Erdoğan’a teşekkür eden Songül Aslan, kızının nasıl katledildiği anlatıyor:
"Benim kızım saf, evine gelmek için dolmuşa biniyor. Dolmuşa binmek suç mu? Bu vahşileri anlasa biner mi hiç. Tek kalmış, kızım anladığında iş işten geçmiş. Komutanın anlattığına göre kapıları kilitlemişler, saldırmışlar kızıma. Namusunu kurtarmak için çok çabalamış. Boğazına bıçak batırmışlar, şah damarı kesilmiş, oracıkta ölmüş zaten. Bir insan bunu nasıl yapar."
"Sen beni kurtar ben de seni kurtarayım"
Asgari ücretle çalıştıklarını, çocuklarını iyi yetiştirmekten başka hayatta bir gayeleri olmadığını söyleyen anne Aslan şöyle devam ediyor:
"Hedefi psikolog olmaktı, ‘Okuyup seni kurtaracağım anne, yeter ki sen beni okut kurtar’ diyordu hep. Kızım psikolog olma hedefini başaramadı. O canilerin yüzünden bu hedefini başaramadı benim saf, güzel kızım. Bunların cezasını en ağır şekilde çekmelerini istyorum. Bu nasıl vahşet Allah’ım..."
"Telefonu 15 gündür bozuktu"
Anne Songül Aslan, kızının cep telefonunun 15 gündür bozuk olduğunu, ekonomik durumları elverişli olmadığı için tamir ettiremediklerini ya da yenisini alamadıklarını da söyledi.
"Bir telefon alabilseydim, kendi kendime kızıyorum. Belki beni arama imkanı olurdu. Belki kurtulurdu yavrucağım. Nasıl kader yazmışlar Allah’ım... Benim kızım bunları haketmedi. Kızımın arkadaşı B. ile konuştum. Mesajdan sonra en fazla yarım saatlik yol bekledim, hadi bir saat bekledim. Baktım olmayacak. Eşime söyledim, kalkıp karakola gittik. B. bize anlattıklarının aynısını polislere de anlatmış. 'Abla ben ondan önce bindim otobüse, gelmesi lazımdı, niye gelmedi anlamadım' dedi. Sonra gece boyu o beni, ben onu hep aradık. Ah ben şimdi ne yaparım."
Murat Eğilmez, Al Jazeera Turk
Haberin Tamamı İçin: http://aljazeera.com.tr/al-jazeera-ozel/...