MERSİN - Mersin'inin Tarsus ilçesi Çağ Üniversitesi Psikoloji bölüm öğrencisi Özgecan Aslan, 11 Şubat günü okuldan çıktıktan sonra bindiği minibüs şoförü Suphi Altındöken tarafından tecavüz girişiminde bulunulduktan sonra öldürüp, delilleri ortadan kaldırmak amacıyla bilekleri kesilerek cenazesi yakılmıştı. Özgecan'ın 13 Şubat'ta Çamalan Mahallesi'ndeki Cin Deresi'nde cenazesinin bulunması ardından başlatılan soruşturma sonucunda, katil zanlıları minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken, babası 50 yaşındaki Necmettin Altındöken ile arkadaşı 25 yaşındaki Fatih Gökçe tutuklandı.
Tarsus Cumhuriyet Savcısı tarafından 3 katil zanlısı hakkında hazırlanan iddianame Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. Mahkemenin 3 katil zanlısı hakkında "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme" iddiasıyla açtığı davanın ilk duruşması yarın Tarsus 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülecek.
Cinayetin ardından boşanmak için dava açan katil zanlısının eşi Neslihan Altındöken'in avukatı Ebu Çatıktaş, davadan çekilmesi için telefonla aranarak "Sonun Özgecan gibi olur" diye tehdit edildi.
'Yarın devletin kadın politikası yargılanacak'
Görülecek duruşmayı Mersin, İzmir, Antep barolarına kayıtlı bin avukatın izleyeceği belirtilirken, Adana ve Mersin'de bulunan kadın örgütleri, ÇHD, İHD, Çağ Üniversite öğrencileri ve çok sayıda demokratik kitle örgütünün katılması bekleniyor. Aslan ailesinin avukatlarından avukat Sevim Küçük, tutuklu 3 sanığın duruşmaya getirileceği ve bine yakın avukatın davaya müdahil olmak için başvurduğun belirterek, yetki belgesi alınmasına rağmen ancak 10 avukatın duruşma salonuna alınacağını kaydetti.
İddia makamının Aslan'ı vahşice katleden 3 sanık hakkında "Canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme" iddiasıyla cezalanmasını talep ettiğini söyleyen Küçük, avukatlar olarak her 3 sanığın da müşterek fail olduğunu, öldürme fiilini birlikte ortak hareket ederek gerçekleştirdiklerini ve bu nedenle her 3 sanık hakkında da ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasını talep edeceklerini ifade etti. Avukat Sebahat Gençtarih Cebe ise, Özgecan cinayetinden sonra yüzlerce kadının aynı şekilde katledildiğine dikkat çekerek, yarın görülecek duruşmada devletin kadın politikasının yargılanacağını söyledi.
Özgecan cinayetinden sonra kadına yönelik, taciz, tecavüz ve katliamlara karşı ciddi bir tepkinin oluştuğunu kaydeden Cebe, yarın görülecek duruşmada aynı zamanda toplumun "namus" algısının da sorgulanacağını dile getirdi.
'Cinayetleri durdurmak boynumuzun borcu'
HDP Mersin Milletvekili Çilem Öz de, tüm güçleri ile duruşma salonu önünde olacaklarını belirterek, Türkiye'de yaşanan kadın cinayetlerinin artık katliam boyutuna ulaştığını ve bunlara "dur" demek için Özgecan şahsında tüm kadın katliamlarına karşı kadınları davaya sahip çıkmaya çağırdı. Öz, yaşanan katliamlar karşısında yetkililerin takındığı tutuma tepki göstererek, "Kadın cinayetlerini durdurmak boynumuzun borcu" dedi.
'Öfkemiz ve isyanımızla davayı takip edeceğiz'
12 Haziran'da Tarsus Adliyesi'ne gidip öfke ve isyanlarını her alanda olduğunu gibi bu davaya da taşıyacaklarını kaydeden Adana Kadın Platformu üyesi Derya Çiçek Nar, bu davanın tüm katledilen kadınların davası olduğunu vurguladı. "Öfkemiz isyanımız oldu, isyanımız kadın dayanışması olup hepimizi bir araya getirdi" diyen Nar, kadın katileri, tecavüzcüleri, tacizcileri, ve kadın düşmanlarına karşı mücadele edeceklerini belirtti. Yarın davayı sahiplenmek için duruşma salonu önünde olacaklarını kaydeden Nar, kamuoyuna duyarlılık çağrısı yaparak tüm kadınların davayı sahiplenmesini istedi.