Bu kişilerin bazılarında psikolojik bir sorun olan narsistik kişilik bozukluğu olabilir. İlk bakışta kendini beğenmiş ve benmerkezci olarak algılanan bu kişilerin davranışlarının altında, aslında çok daha derin kişilik problemleri yatmaktadır.
Business Insider dergisi karşınızdakinin narsist olup olmadığını anlamanıza yardım etmek için, narsisistik davranış kalıplarına bakarak ekteki listeyi yayımlamış:
Çekicidirler ve şık giyinirler
Washington Üniversitesi’nden psikolog Simine Vazire'nin idare ettiği bir çalışmaya göre, narsistler genelde zarif ve fiziksel olarak çekici görülürler.
Diğer insanları aşağılamayı severler
Narsistler kendilerini üstün görmeye devam edebilmek için diğer insanları aşağılarlar.
"Hayranlık arayışı narsistler için bir uyuşturucu gibidir." diyor Johannes Gutenberg Üniversite'sinde psikolog olan Mitja D. Back, ve ekliyor, "Uzun süren arkadaşlıklarında narsistler yeterince alkış alamıyor ve arkadaşlık anlamını yitiriyor, bu yüzden de sonraki doz için sürekli yeni arkadaşlıklara yöneliyorlar.”
İnsanlara dediklerini yaptırmayı severler
Narsistler lider olmayı severler, çünkü böylece insanlara dediklerini yaptırabilir ve destek görmeye sürekli olarak duydukları ihtiyacı giderebilirler.
Duygularını dışa vurmazlar
Harvard Tıp psikoloğu Craig Malkin, "Bir insan karşısında duygulanmak, arkadaşların, ailenin, ya da ara sıra yaşanan üzücü olayların kişiyi etkileyebildiğini gösterir” diyor ve ekliyor: “Kendileri dışında bir şeyden etkilenmek, narsistlerin mükemmel irade algısına meydan okur.” Bu yüzden, narsistler kendi duygularından bahsetmekten nefret ederler ve konuşma sırasında konu duygulardan açılırsa, özellikle de kendi duygularından, konuyu hemen değiştirirler.
Her zaman kontrolün kendilerinde olmasını isterler
Duygularından konuşmaktan nefret ettikleri gibi, "Diğer insanların seçimlerinin merhametine kalmaya da dayanamazlar." diyor Malkin. “Bu durum, onlara yenilmez ve tamamen bağımsız olmadıklarını, hatta birinden bir şey istemeleri gerekebileceğini, daha da kötüsü insanların hayır diyebileceklerini hatırlatır.”
Bu yüzden öfke hissetmeden kontrolcü olabilirler. Romantik ilişkilerde narsistler, onay vermeyen bakışlarla, son anda yaptıkları plan değişiklikleriyle ve sürekli geç kalmalarıyla insanları kontrol eder. Bu, narsistlerin diğer insanların seçim yapma kabiliyetini ellerinden alma şeklidir.
Belirli kişileri yüceltirler
Malkin'e göre, narsistlerin ilişkilere bakış açısı şöyledir: "Eğer mükemmel birisine yakın olursam, belki mükemmelliklerinin birazı bana geçer ve ben de mükemmel olurum." Bu fikirden yola çıkarak, narsistler mükemmel buldukları insanlarla yakınlaşmaya çalışır. İster bir meslektaş, isterse hoşlandıkları biri olsun.
Havalı görünmek veya çıkar sağlamak için arkadaşlık kurarlar
Narsisistik erkekler ve kadınlar arkadaşlarını farklı şekilde seçerler.
Kadınlar değerli hissetmek için statü sahibi erkeklerle arkadaşlık kurarlar. Erkekler ise kadınları tavlarken onlara yardım edebilecek tipte erkekler ararlar.
İlişkilerde aldatırlar
Güney Alabama Üniversite'nden psikolog Joshua Foster ve Georgia Üniversite'nden W. Keith Campbell, narsisistler partnerlerinin ilişkiye sadık olduklarını düşündüklerinde aldatmaya daha meyilli olduklarını keşfetti.
Ayrıca diğer insanları alışık olmadıkları cinsel davranışlara ikna etmekten zevk alırlar.
Narsistlerin ilişkileri genel olarak 4 ay sürer
Keith Campbell, araştırmaları sonucunda insanların narsistlerin gerçek yüzünü 4 ayda gördüğünü, bu yüzden ilişkinin 4 ay civarı sürdüğünü keşfetti.
Kendilerini çok büyük görmüyorlarsa, içe dönük, aşırı duyarlı, savunmacı ve endişelidirler
Psikologlar narsisizmi iki yönlü görürler. Bir tarafta aşırı sinirli, yüksek sesli, empati kuramayan narsistler vardır. Ama narsisizmin bir de yumuşak tarafı da var. Gizli narsisizm denilen bu türün özellikleri ise içedönüklük, aşırı duyarlılık, savunuculuk ve endişeli olmaktır.
Narsisizmin iki hali de ortak bir çekirdeğe sahiptir. Bu çekirdeğin özellikleri kibir, küstahlık, kendi ihtiyaçlarına çok duyarlılık ve başkalarınınkini umursamamaktır.
Ebeveynleri tarafından çok takdir edilmiş ama aynı zamanda ihmal edilmişlerdir
Sigmund Freud'a göre ebeveynin çocuğa yeterince vakit ayırmaması ve aynı zamanda aşırı takdir göstermesi yetişkin narsisiszmi ile yakından ilgili. Burada kritik olan tutarsızlık, sadece ihmal veya sadece aşırı takdir etmeleri narsisistik kişilik bozukluğuna yol açmıyor.
Ebeveynin çocuğa karşı tutarsızlığı eninde sonunda "takdir görmeye karşı derin bir açlık" yaratıyor ve çocuğu narsisistik bir hayata itiyor.
Kaynak: http://www.cnnturk.com