Şampiyonluk maçı
Ligin son haftası. Sadece bu iki tanım bile dün geceki maçın yaratabileceği stresin miktarını anlayabilmek için yeterli. Teknik adamların futbolla ilgili analizlerin yanına bir de psikoloji uzmanlığı eklemesi gerekiyor.
Nitekim maç başladıktan sonra iki takım oyuncularının ne kadar stresli olduğunu gördük. Fenerbahçe, yarım saatin ardından sağ kanadı Orhan ve Dia ile iyi kullanarak rakibine üstünlük sağlamaya başladı. Elmander'in çıkışıyla takım savunması zaafı yaşayan G.Saray, 30-40 arasında kendi sahasından çıkmakta zorlandı. Topu ayağından bırakmayan ama diğer yandan istediği kadar pozisyon üretemeyen bir F.Bahçe vardı.
Galatasaray hak etti
2. yarıda F.Bahçe baskısı devam ediyor ama pozisyon üretiminde yaratıcılık ortaya koyulamıyordu.
Dia'nın kırmızı kart görmesi maçı tamamen değiştirdi. O kartın hemen öncesinde Semih inanılmaz bir gol kaçırmıştı. İyice oyundan düşen Dia'nın yerine de Alex girmek üzereydi muhtemelen.
Kırmızı ardından F.Bahçe oyundan düştü. Galatasaray gerginleşen oyunda Ujfalusi'nin atılmasıyla 10 kişi kalsa da rakibine oyun üstünlüğünü bir daha vermedi.
Doldur boşalt bile kimsenin heyecanlanmadığı anlara sahne oldu.
Galatasaray belki bu maçta genel oyun anlayışının uzağında kaldı, belki Süper Final'de çok puan kaybetti ama sezonun tamamındaki performansıyla şampiyonluğu hak etti.