Öfke, suçluluk, şüphe, endişe gibi duygular bilinçaltındaki derin korkulardan kaynaklanabilir. Eğer biri bunu keşfederse, karşısındakilere suçluluk hissettirerek, kendi menfaatleri için istediklerini yaptırabilir.
Geçenlerde psikanalizle ilgili bir belgesel seyrettim. Psikanalizin babası Sigmund Freud, bundan 100 yıl önce cinsel ve saldırgan dürtülerin bilinçdışında gizli olduğunu iddia etmişti. Freud'a göre bunlar kontrol edilemezse, toplu kaosa neden olabiliyordu. Belgesel de Freud'un bu yaklaşımını ve bilgileri kullanarak, devlet büyükleriyle holding patronlarının, insanları nasıl kullandıklarını anlatıyordu. Gerçekten bugün bilinçaltı ve bilinçdışı duygusal yapıya baktığımızda, pek çok dürtümüz açıklanabiliyor. İlişkiler üzerinde çalışırken, beni en çok şaşırtan, kuvvetli duyguların, mantığımızı kullanmamıza engel olabilmesiydi. Mesela, öfke, suçluluk, şüphe, endişe gibi kuvvetli duygular, bilinçaltındaki daha derin korkulardan kaynaklı olabiliyor. Biri bunu keşfederse, bize dolaylı bir yolla suçluluk hissettirerek istediklerini yaptırabiliyor. Çünkü mantık kenara çekiliyor ve çok daha derindeki bir kök korku devreye girerek, hatalı davranmamıza yol açıyor. Siz terk edilen bir âşığın, artık onu aramaması gerektiğini bile bile, yine de çaresizlik içinde o telefonu açtığını bilir misiniz? Ve defalarca terslenip reddedilse, ondan hayati zararlar görse bile, yine de onun tek bir telefonuyla kapılarını açtığını? İnanmaması gereken, yalan olduğunu bildiği sözle aldanmasını? Bunlar bizim kişisel olarak derinlerdeki dürtülerimizle korkularımızın tetiklenmesi sonucu oluşuyor. Değersizlik gibi mesela...
Bazılarına bu kadar acizlik gibi görünebilen mantıksız davranışların, onca üniversite okumuş, mesleğinde zirveye tırmanmış, güzeller güzeli ya da yakışıklı, hatta kimi zaman kitleleri peşinden bilgisiyle sürükleyebilen kişiler tarafından yapılabilmesi ne kadar hayret verici gelebiliyor bazen, öyle değil mi? İşte bu zaafiyetlerin, kitleleri yönetebilmek, zengin olabilmek gibi menfaatler için nasıl kullanıldığını anlatıyordu bu belgesel. Örneğin Freud'un ABD'li yeğeni Edward Bernays. Bu adam, Freud'un bilgilerini alıp kitleleri manipüle etmek için kullanan ilk kişi olmuştur. İnsanlara ihtiyaç duymadıkları malları satın aldırmak için herhangi bir malı onların gizli şiddet ya da cinsel dürtülerine bağlamayı ilk düşünen ve yapan kişidir. İnsanların gizli dürtüleri topluca tatmin edildiğinde, ki bu dürtü bilinçdışında yer alırsa daha iyi, kitleler uslu birer çocuğa dönüşebiliyordu.