Sola Unitas Academy, şirketlerde duygusal yetkinlikler, takım olma becerileri ve işveren markası olabilmek için neler yapılması gerektiğine ilişkin araştırmaları kapsamında iş liderlerinin pek de mutlu olmadığı sonucuna ulaştı. Görüşme yapılan 100 üst düzey liderin sadece 27’sinin kendi liderliğinden, takımından ve işveren markasından mutlu olduğunu belirten araştırmalar, bu 27 liderin 18’inin de takım geliştirme faaliyetlerine de öncelik verdiğini gösterdi.
Henüz takım çalışmaları ve araştırmaların KOBİ’ler düzeyinde yapılmadığını ifade eden Umut Kısa, şirketlerin takım olmaya ilişkin problemlerini şu şekilde sıraladı: “Genellikle takım hedefleri ile birey hedefleri birbirleri ile uyumlu değil, takımların çoğunda ciddi güven eksikliği var. Takım üyeleri arasındaki anlaşmazlıklar genellikle liderlerin belirlememiş olduğu sınırlara ve çoğu zaman kibar olmaya çalışarak açık davranmamasına dayanıyor. Takım üyeleri arasında sorumluluğun ve liderliği paylaşılmadığına sık bir şekilde rastlıyoruz. Takım üyeleri hedeflerin gerçekleştirilmesine ilişkin olarak genellikle yeterince katkı alamadıklarını düşünüyorlar. Takım liderlerinin çoğu zaman iletişim becerileri ve duygusal yetkinlikleri çatışmaları yönetebilecek düzeyde değil. Takım üyeleri ve liderler genellikle mutlu değiller, sadece sonuç odaklı liderler ve üyeler çoğu zaman sürece odaklanmadan ve yönettiklerinin insan olduğunu fark etmeden ilerliyorlar.”
Psikoloji biliminin en fazla referans gösterilen Psikoloji Profesörü Paul Ekman ve Emotional Inteligence Academy (İngiltere) Türkiye Şubesi olarak faaliyette bulunan Sola Unitas Academy özellikle takımların analiz edilmesi, gözlenmesi ve uygun çözümlerin bulunması ve performansın izlenmesi konusunda danışmanlık ve koçluk faaliyetleri gerçekleştiriyor. Sola Unitas Genel Müdürü Ayça Kabaş, Türkiye’de iş alanı olarak takım geliştirme çalışmalarının eğitim ya da out door aktivitelerle sınırlı olduğunu söyledi.
Asıl yapılması gerekenin takımı kendi iş alanında analiz etmek ve gözlemleyerek yapının anlaşılması olduğunu belirten Kabaş, “Doğru yapılan takım analizleri geliştirme maliyetlerinin de düşmesini teşvik ediyor” dedi.
Diagnostic Coaching markasıyla Takım Koçluğu çalışmalarını sürdüren Fügen Albayrak ise “Takımlara danışmanlıktan çok koçluk yapılmalı ve bu mutlaka gözleme dayanmalıdır” ifadelerini kullandı. Bu çalışmaları yaparken birçok takımı benchmark alabilecek gözlemcinin bulunması gerektiğini ve önerilerin de takımın dinamiklerine ve kültürüne uygun olması gerektiğini ifade eden Albayrak, “Türk KOBİ’lerinin bu çalışmalarda yer almamasını da hizmeti gerçekten kaliteli olarak alabilmek için mali güçlerinin bulunmamasına ve KOBİ’lerin geliştirme yatırımlarının hiçbir zaman öncelik kazanmasına bağlı. Zaten bu hizmetleri alanların büyüyüp ulusal ya da uluslararası şirket olabilmesinin ön koşulu” dedi.