İnsan, yaşamı boyunca çeşitli sebeplerden mutluluk, başarı veya sevinçler yaşayabiliyorken bir diğer yandan hayal kırıklıkları, mutsuzluk veya çaresizlik hisleri de yaşayabiliyor. Gözlemlerime dayanarak bireyler genellikle sorunlarının çözümünü kendi başına veya en yakınlarıyla bulmaya çalışıyor. Bazen etkili çözüm yolları bulabilirken bazen de bir çıkmaza sürüklenebiliyor. Bir diğer yandan çözüldüğünü düşünerek insan içine bastırarak başka sorunlarda daha büyük tepkiler vermesine sebep olabiliyor. Fakat hayatımıza yaklaşan objektif bir göz sorunlarımızı daha sağlıklı atlatmamıza yardımcı olabilir. Tam da bu noktada bu işin başlıca uzmanlık alanı olan klinik psikoloji, mesleki ünvan olarak klinik psikologlar profesyonel destek sağlamaktadır.
Son yıllarda ciddi ölçüde psikolojinin önemi kavranmış olsa da halen değişmeyen bazı düşünceler vardır. Bunlara bir kaç örnek vermek gerekirse 'Ben deli miyim de psikoloğa gideceğim? Bana nasıl yardımcı olacak yani? Bir kaç kere gittim ama hiç birşey değişmedi. Ben o kadar zayıf karakterli değilim psikoloğa gideyim, kendim de çözerim vb...'
Peki gelin şimdi birlikte bu soruların cevaplarına bir göz gezdirelim.
Eğitim Dönemi
Psikoloji, insan davranışını çeşitli bilimsel yöntemlerle inceleyerek bu davranışların nedenlerini araştıran bilim dalıdır. Klinik psikologlar, 4 yıllık psikoloji lisans döneminden sonra uzmanlaşmak için 2 yıllık klinik psikoloji yüksek lisans ve 4 yıllık olan doktora eğitimini tamamlamalıdır. Uzmanlaştığı bu alana ilaveten terapi eğitimini de devam ettirmelidir. Böylelikle kuramsal ve çoğu uygulamalı biçimde kişilik ve psikopatoloji hakkında donanımlı olurlar. Aynı zamanda bireyi değerlendirmek için önemli etkisi olan test ve ölçek eğitimlerini de almalıdır.
Yukarda bahsedilen sorulara cevaben hiç kimse deli değildir sadece 'akıl hastalıkları' vardır örneğin, şizofreni ve türleri, bipolar bozukluk vb...
Klinik psikoloğun uyguladığı terapi türüne (bilişsel davranışçı terapi, psikanaliz, gestalt terapi, kısa süreli terapi vb.), danışanın kişiliğine veya psikologla sağlayacağı terapötik uyuma bağlı olarak terapi süresi değişebilmektedir. Bazı danışan beşinci seansta sorunlarını aydınlatırken bazı danışanla daha uzun sürebilir.
Klinik psikologlar aynı zamanda bilimsel araştırmacı olarak da görev yapabilirler. Psikolojik rahatsızlıkların tedavisine katkı sağlamak, davranım bozukluklarının ilişkili etmenlerini ortaya çıkarmak veya normal dışı davranışların nedenlerini belirlemek gibi konuları ele alırlar.
Kısaca, klinik psikologlar bireyin bebeklik, çocukluk, ergenlik, erişkinlik ve yaşlılık dönemleri süresince yaşantıladıkları sorunları ele alarak profesyonel ve objektif açıdan destek vermektedir. Daha önce de bahsettiğim gibi terapötik süreci uzmanlaştıkları terapi yöntemleriyle ilerletmektedirler.
Unutmamalıyız ki, camı açık bıraktığımız zaman hastalanabiliriz. Çevremizdeki yakınlarımız belki üstümüzü örterek hasta olmamıza engel olmaya çalışabilir. Fakat psikologlar camın açık olduğunu kişiye farkettirerek camı kapatmamızı sağlar. Psikoloğa gitmeye çekinmeyiniz. Bu sizin zayıf olduğunuzu değil aksine ne kadar güçlü olduğunuzu gösterir. Ve çoğu fiziksel hastalıkların stres ve travmatik olay odaklı olduğunu unutmamalıyız.
Nice güzel günler dilerim.
Soru ve görüşleriniz için: huriyontucu@hotmail.com