Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Lise yıllarımızda gördüğümüz ‘Psikoloji ve Sosyoloji’ derslerinde, pek çok konu işledik ama onlardan belki de aklımızda en çok kalanı ‘Pavlov'un Köğeği'yle, Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi’ oldu.

Dedelerimizin Sapanca'daki yaşam mücadeleleri ve kişisel tarihlerini en iyi açıklayan teori Maslow'un ortaya attığı teoriydi sanki.

Maslow bir ihtiyaçlar piramidi oluşturmuş ve insanın yaşamı boyunca gidermesi gerekli olan temel ihtiyaçları 4 temel basamağa ayırmıştı.

Su, yemek, ısınma, uyku gibi en temel ihtiyaçlarımız ‘Fizyolojik ihtiyaçlarımızdı’.

Barınma, kendimizi tehlikelerden koruma ve güvende hissetme ihtiyacı ‘Güvenlik ihtiyacımız’ temsil ediyordu.

Üçüncü basamakta ‘Ait olma - sevme sevilme’ basamağı vardı ve bir gruba ait olma, sosyal bir statü kazanma, benimsenme, sevme-sevilme gibi sosyal ihtiyaçları içine alıyordu.

‘Saygı ve saygınlık ihtiyacı’ piramidin son basamağını temsil ediyordu ve başarı kazanma, takdir edilme, tanınma ve saygı görme gibi ihtiyaçlardan oluşmaktaydı.

Maslow sanki piramidiyle bize dedelerimizin Sapanca'daki hikayesini anlatıyordu.

Dedelerimiz onca büyük zorluklar içinde hayatta kalmak için önce karınlarını doyurmak zorundaydılar.

Bunun için bahçelerini ektiler, eriklerini cevizlerini yetiştirdiler.

Sonra geniş ailelerin bir arada olduğu evler, mahalleler kurdular. Bir aradaydılar ve bu onların zor bir hayatı sade bir mutlulukla yaşamayı öğretiyordu.

Onlar için ‘Her yer Sapanca değildi. Çünkü’ Sapanca bir taneydi ve kendilerini iyi hissedip mutlu oldukları tek yer orasıydı.

Sonra yıllar yıllar geçti futbol denen o güzel oyun dedelerimizin kalplerinde baş köşeye kuruluverdi.

Bu oyuna olan sevgilerini artık bir renkle, bir biçimle dışa vurmalıydılar.

1952'de ‘Yeşil Beyaz’; 1955'de ‘Sarı Lacivert’ bu tutkunun Sapanca'daki renkleri oldular.

Sapancaspor ve Kırkpınarspor da bu tutkunun biçimleri.

Böylelikle piramidin üçüncü basamağı da tamamlanmış oluyor ve aynı tutku farklı renkler altında güzel bir aidiyet oluşturuyordu Sapanca'da.

Kırkpınarspor yönetim kurulu olarak 16 Ocak Cumartesi günü saat 13:00'de Sapanca Stadı'nda kardeş kulübümüz Sapancaspor'la oynayacağımız 2015-2016 sezonunun ikinci yarı açılış maçında; önce saygıdeğer rakibimiz Sapancaspor'un tüm yönetici ve futbolcularına, sonra tribünleri dolduracak ilçemizin güzel insanlarına ve tabii ki bu güzel oyunun ruhunda olan insani değerlere olan saygımızı göstermek için elimizden gelenin de fazlasını yapmaya çalışacağımızı belirtmek isteriz.

Ve böylece Sapanca'da aynı tutkuyu farklı renklerle temsil eden rakibimizle el ele kol kola vereceğimiz güzel görüntüler hem bu piramidin son basamağı olan ‘Saygınlık’ basamağının çoktan tamamlanmış olduğunu gösterirken; hem de yıllardır özlemini çektiğimiz ‘Yarı yarıya tribünler nostaljimize’ duyduğumuz özlemin bir nebze olsun giderilmesini sağlayacak.

Sevgili hocamız ve oyuncularımıza galibiyet yolunda başarılar diliyor ‘Vakıfbank Voleybol Kız Takımı'nın’ 2012-2013 sezonunda ‘47 maç 47 galibiyetle’ kazandıkları üç kupanın ardından takım oyuncusu  ‘Güldeniz Önal'ın’ final sonrası söylediği bir sözle açıklamamızı bitiriyoruz.

‘Ummak başka şeydir; inanmak başka. Maç içerisinde aklımda hep bu vardı.’

İnancınızın umutlarınızdan beslenmesi fakat asla tükenmemesi dileklerimizle.”​

SAPANCA.COM.TR