Anne olmak pek çok açıdan önemlidir çünkü kadın bedeni bu görevi yerine getirmek amacıyla bazı işlevlerle donatılmıştır. Biyolojik olarak bir bebeği besleyip büyütmek, koruyup onu sağlıkla dünyaya getirmek ve doğumdan sonraki yaşam sürecinde de onunla birebir ilgilenmek üzere programlanan anne bedeni, bütün bu işlevleri yerine getirmek üzere hazırdır. Tüm bunlar bilindiği gibi hormonlar tarafından yürütülen bir dizi karmaşık işlemlere dayanan biyolojik, fiziksel ve elbette psikolojik etkileşimler demektir. Bebek, annenin bedeninde kendisi için hazırlanmış sıcak ortamında büyürken aslında annenin bütün vücudunda anneyi doğrudan etkileyen hormonal fırtınalar kopmaktadır.
Anne adayları hangi korkuları yaşar?
- Yoğun ve karmaşık duygu durumları,
- Doğum korkusu,
- Özellikle çok sık rastlanan hamilelik depresyonu,
- Hamilelikle beraber öne çıkan endişe ve korkular,
- Belirgin sağlık sorunları; bulantı, iştahsızlık, yorgunluk ve uyku bozuklukları,
- Ciddi stres kaynaklı psikolojik sorunlar ve aile hayatını olumsuz etkileyen duygusal çalkantılar görülebilir.
Burada tüm hamileliği doğrudan ilgilendiren en önemli faktör strestir ve buna bağlı olarak anne adayı bazı endişeler yaşamaktadır:
- Bebeğinin sağlıklı olarak doğup doğmayacağı,
- Bebeğine iyi bir anne olup olmayacağı,
- Bedensel olarak kendisi hakkında kapıldığı olumsuz yargı ve inançlar; artık çirkinleştiği, bedeninin şekilsizleştiği gibi fiziksel bir takım takıntılar,
- Eşinin kendisine yönelik düşüncelerine aşırı önem verme ve onu eskisi kadar beğenmeyeceği yönündeki endişeleri yaşar.
Anne adayı, eşiyle ve bebeğiyle iyi bir iletişim kurup kuramayacağı gibi pek çok sıkıntı yaşayabilir. Oysa biliyoruz ki hamilelik dönemi bir kadının yaşayabileceği en özel anlardan birisidir ve mümkün olduğunca keyifli geçirilmelidir. Yine bilinmelidir ki yaşanan bütün duygusal karmaşalar ve endişeler aslında döneme özgüdürler, doğumdan kısa süre sonra yok olurlar. Dolayısıyla hamilelikte sağlıklı ve rahat bir yaşam tarzını benimseyebilmek için bazı püf noktalarını bilmek gerekir. Öncelikle hamilelikte üç önemli etken vardır;
- Hormonsal değişim: Bilindiği gibi hamilelik sürecini asıl tetikleyip başlatan ve dönemi sonlandıran hormonlardır. Özellikle östrojen ve progesteron hormonları yoğun olarak salgılandıkları için anne adayı hem fiziksel hem de psikolojik olarak pek çok sıkıntı yaşayabilir.
- Fiziksel değişim: Anne adayını fiziksel olarak en zorlayan konulardan birisi budur. İlk üç ay yaşanan sağlık sıkıntıları, bulantılar, iştahsızlık ya da aşırı iştahlı olmak gibi iniş çıkışlı dönemleri atlattıktan sonra anne adayının endişelerinin arttığı nokta bu fiziksel değişim durumudur. Vücudunun sarktığını düşünmek, doğumdan sonra kilolarını verememe endişesi yaşamak, eşinin onu eskisi gibi çekici bulmayacağı düşüncesine kapılmak bu dönemde sıklıkla rastladığımız durumlardır.
- Psikolojik değişim: Anne adayının hamileliği süresince bütün düzenini ve hayata bakışını belirleyen ise psikolojisinde ortaya çıkan değişimlerdir. Hamileliğin kendisi doğrudan doğruya hormonlarla ilgili bir süreç olduğundan, yine psikolojideki temel etkenler de bu hormonlar vasıtasıyla oluşur. Anne adayının yaşadığı her tür sıkıntı ve sorun doğal olarak çevresini de etkiler. Görünüşte bütün değişim fiziksel gibi düşünülse de asıl değişim kadının psikolojisinde meydana gelir. Özellikle eşinin kendisini beğenmeyeceği, çocuğuna iyi bir anne olamayacağı, çekiciliğini kaybetme, çirkinleşme, kilo alma gibi endişeler anne adayını ciddi strese sokar. Eğer hamilelikte;
- Yorgunluk, isteksizlik
- Mutsuz ve üzüntülü olmak
- Sürekli ağlama hali
- Alınganlık
- Önceden severek yapılan şeylere karşı ilgisizlik,
- Dikkat dağınıklığı,
- Umutsuz ve karamsar olma durumu,
- Aşırı öfke ve sinirlilik hali varsa düşünülmesi gereken hamilelik depresyonu olmalıdır. Özellikle daha önceden depresyon sorunu yaşamış kadınlarda hamilelik bu sorunu tetikleyebilir.
Korkuları yenme yolları
Hamilelikle birlikte anne adayının yaşadığı bu korku durumunu atlatabilmesi için yapması gerekenleri gözden geçirmekte fayda var;
- Yaşanılan korku ve endişeyi yakın aile bireyleriyle paylaşmak
- Durumdan öncelikle doktoru haberdar etmek ve doktora bilgi vermek,
- Hamilelik ve doğum konusunda ciddi anlamda bilgilendiren kurslar bulunuyor, bu kurslara devam etmek,
- Hamilelik süresinde dikkat ve ilginin doğumdan başak şeylere de yönelmesini sağlaması bakımından mutlaka sosyal faaliyetlerle uğraşmak ve farklı uğraşlar edinmek,
- Var olan endişelerin artmasına yol açacak her tür belirsizliği ortadan kaldırmak,
- Bebeğin malzemelerinin hazırlanması, hastane ve doğum yöntemini belirleme işini son ana bırakmamak,
- Başa çıkılamayan stres ve korku durumunda mutlaka uzman desteğine başvurmak,
- Hamilelik egzersizlerini öğrenmek ve düzenli olarak uygulamak,
- Düzenli uyku ve vitamin- mineral desteği almak.
Baba adaylarına öneriler
Hamilelik sırasında en büyük görev baba adayına düşmektedir. Anne adayına bu sıkıntılı süreçte destek olmak ve yanında olduğunu hissettirmek önemlidir. Kilo almak, fiziksel bir takım değişiklikler yaşamak hamileliğin doğal süreci içinde beklenen bir durum olsa da anne adayını en çok sıkıntıya sokan konu budur. Artık beğenilmediğini, eski bedensel görüntüsüne kavuşamayacağını düşünen anne, hormonların da yol açtığı aşırı hassasiyet nedeniyle önemli psikolojik sıkıntılar yaşayabilir.
Baba adaylarının dikkat etmesi gereken noktalar
- Anne adayına asla fiziksel durumuyla ilgili espriler yapmamak,
- Bu hamileliğin, bebeğin kendisi tarafından da heyecanla beklendiğini ve istendiğini ifade etmek,
- Abartıya kaçmadan olumlu ve güzel sözlerle moral vermek,
- Bebekle ilgili bütün işlerde, alışverişte ve doktor kontrollerinde mutlaka yer almak,
- Anne adayının yaşadığı endişeleri hafife almamak,
- Anne adayının duygularıyla ve düşünceleriyle alay etmemek çok önemlidir.
Her şeyin ötesinde hamilelik, insan yaşamının doğal bir sürecidir ve aşılamaz bir sorun olarak algılanmamalıdır. Son derece özel bir dönem olması sebebiyle fiziksel ve psikolojik olarak bazı değişiklikler yaşanması da normaldir.
hürriyet aile