Cem Garipoğlu’nün ölümü, planlanmış bir intihar girişimi miydi?
Cem Garipoğlu’nun kendisini çamaşır ipiyle asarak öldürmek istemesi, bu ölümün daha önceden planlanmış ve üstünde düşünülmüş bir intihar olduğunu göstermektedir. Psikolojide ölümü düşünmek, ölüm için hazırlık yapmak ve sonuç olarak intihar girişimlerinde bulunmak depresyonun son aşaması olarak değerlendirilmektedir. Bu süreç ele alındığında, Garipoğlu’nun intihar eylemi gerçekleşmeden önce depresif duygu durumuna sahip olduğu ve akut bir ölümün aksine, üstünde düşünülmüş ve tasarlanmış bir intihar olduğu düşünülebilir.
Garipoğlu'nun intharında, pişmanlık duygusunun rolü nedir?
Cem Garipoğlu tutuklandığında ilk kelimesinin ‘pişmanım’ olması, suçluluk duygusu yaşadığını göstermektedir. Suçluluk duygusu, süperego denilen vicdan muhasebesi sonucunda üstbenlik tarafından, benliği cezalandırma olarak düşünülebilir. Pişmanlık duygusuyla sürekli olarak kendisini sorgulayan, yargılayıcı ve cezalandırıcı bir tutum izleyen kişilerde suçluluk duygusu gözlemlenmektedir. Ruhsal yapının düzenini bozacak şekilde suçluluk hissetmek ve vicdan muhasebesi yapmak suçluluk psikoloji olarak değerlendirilmektedir. Böyle durumlarda kişi yaptığı hatadan dolayı, kendisini affedemez ve özdeğerini kaybetmeye başlar. Süperego (vicdan) tarafından gelen baskılar yüzünden bu hatayı geçmişte bırakıp, hayatına devam edemez. İç sesi durdurmak için intihar eylemi gerçekleşebilir.
Garipoğlu’nu intihara sürükleyen psikolojide aile faktörünün etkisi nedir?
Yapılan hataların sonuçları başka kişileri etkilediğinde, kişi var olan durumu sırf kendisine ait olan bir sorumluluk olarak değerlendiremez. Cem Garipoğlu’nun işlediği cinayet şüphesiz ki kendisiyle birlikte ailesini ve tüm çevresini etkilemiştir. İşlenen bir suç sonucunda, bilinçaltında yatan suçluluk duygusuna ek olarak, aile ilişkilerinin bozulması, toplum tarafından dışlanma ve reddedilme duygusu, varoluşsal sebebin anlam yitirmesine ve hayattan zevk alamamaya (anhedoni) neden olarak öz kıyım düşünceleri, kurguları ve eylemlerini ortaya çıkarabilmektedir.
İntihar eğilimi olan kişiler nasıl tespit edilir ve nasıl önlem alınabilir?
İntihar, ağır depresyonun getirdiği sonuç olarak düşünüldüğünde; öncelikle kişilerin duygu durumları değerlendirilmelidir. Depresif duygu durumuna sahip kişilerin gösterdiği semptomlar dikkate alınmalıdır. Bu bağlamda kişiler ciddi oranda iştah kaybı,sürekli mutsuzluk, uyku düzensizlikleri, hiçbir aktiviteden zevk alamama (haz yitimi) gibi problemler yaşarlar. Bu semptomlar basit bir moral bozukluğundan çok daha ciddi önlem alınması gereken bir duygu durum bozukluğudur. Kişilerin öncelikle hatalarıyla yüzleşerek onu kabul etmesi ve kendilerini affetmeleri gereklidir. Hayatlarına devam edebilmek ancak kabullenme ve affetme kavramlarıyla mümkündür. Aksi takdirde kişi geçmişteki hatasında saplantı oluşturarak, geleceğe adım atamaz.