Çalışan annelerin çocuk bakımında en büyük yardımcısı olana bakıcılarla ilgili gerek çocuk ya da aile gerekse bakıcıdan kaynaklı sorunlar yaşanabiliyor. Son dönemde bu sorunlara “bakıcıyı kıskanan anne sendromu” olarak tanımlanan durumun da eklendiğini söyleyen Psikolog Serap Duygulu, konu hakkında görüşlerini anlattı.
"Çocuğunun bakımı amacıyla eve gelen bakıcıyı, anne benimsemekte sıkıntı yaşayabilir hatta zaman zaman kıskanabilir. Özellikle bakıcı ve çocuk arasındaki ilişki olumlu ve sağlıklıysa, anne kendi tahtının sarsılabileceği ve çocuğunun bakıcıyı daha çok seveceği endişesi yaşayabilir.
Biliyoruz ki bu tür bir durum söz konusu değildir. Hiçbir çocuk, bir başkasını annesi yerine koymaz. Elbette kendisine bakan kişiyi sevebilir, iyi ilişkiler kurabilir ve zaten bakıcıdan beklenen de çocukla sağlıklı bir iletişim kurarak onun bakım ihtiyaçlarını karşılamasıdır. Oysa anne, bakıcıya sadece çocuğunun bakımı konusunda görev vermiş olduğunu, eş, ev kadını ve anne olarak diğer tüm görevlerin kendisine ait olduğunu bilerek davranmalıdır. Özellikle çocuğun bakıcıya olan aşırı ilgisi çocuğun anneye olan ilgi ve sevgisiyle karıştırılamayacak kadar farklı bir konumdadır.
Çocukların bakıcıyla kurduğu sağlıklı ve iletişime açık ilişki anneyi rahatlatmalı ve kendisini güven içinde hissetmesini sağlamalıdır. Bakıcıya olan sevgiyi kıskanmak aslında biraz annenin çocuğuna yeterince zaman ayırmadığı konusundaki suçluluk duygusundan kaynaklanır. Annenin bazen bakıcıyı, evde kendinin yürüttüğü tüm görevlerden sorumlu bir birey olarak değerlendirdiği durumlarda, çocuğunun her tür sorumluluğunu bakıcının üstlenmesini beklediğini ve bir süre sonra ortaya çıkan bu durumdan önce kendisinin rahatsız olduğunu gözlemliyoruz.
Oysa annenin çocuğunu bakıcısından kıskanmak yerine çocuk ve bakıcısı arasında kurulan bu sağlıklı ilişkiden dolayı işine daha rahat uyum sağlayabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Üstelik gün içinde kendisini seven ve ilgilenen bir bakıcıyla çocuğun da sağlıklı bir birey olarak yetiştiği ve evde anne babayla geçirilecek zamanların daha kaliteli ve daha verimli değerlendirilecek zamanlar olduğu unutulmamalıdır."