Hamilelik döneminde anne adaylarının aşırı kilo alma ve eşinin artık kendisini beğenmeyeceği gibi endişeleri, hem annenin hem de bebeğin sağlığını tehlikeye atabiliyor. Uzmanlar anne adaylarını kilo kaygısı ile gereksiz diyet yapmamaları konusunda uyarıyor.
Hamilelik dönemlerinde psikolojik kaygılar ortaya çıkıyor. Memorial Hizmet Hastanesi Psikoloji Bölümü’nden Uz. Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, hamilelik döneminde görülen psikolojik kaygılar ve bununla başa çıkabilme yolları hakkında bilgi verdi. Hamilelik döneminde beslenmeye dikkat etmenin önemine vurgu yapan Yurtseven, “Özellikle beslenmeye dikkat etmek bu dönemde çok önemlidir. Hamilelik döneminde bulantı, iştahsızlık, yorgunluk ve uyku değişiklikleri görülebilir. Bu dönemde karmaşık duygular, kararsızlık, bebeğin sağlığı hakkında yoğun endişe hissedilebilir. Anne adayları sık sık ‘nasıl bir anne olacağım, eşimle ilişkim eskisi gibi mi olacak’ sorularını kendisine yöneltmektedir.” diye konuştu.
Anne adaylarının kilo alma endişesi ile gereksiz diyet yapmaktan kaçınmasını öneren Yurtseven, “Hamilelik döneminde anne adayının özellikle kendi bedeni ile ilgili endişeleri ve takıntıları ön plana çıkmaktadır. Eşinin kendisini beğenmeyeceği ve eskisi gibi çekici olmadığı endişeleriyle gereksiz rejimler yapılır. Oysa bu dönemde asıl önemli olan, bebeğin sağlık durumudur. Bebeğin sağlığı için yeterli besinin alınması çok önemlidir. Anne adayının kilo alımı ve beden değişikliği, hamilelik döneminden sonra sona ermektedir. Bu bilinçle yaklaşıldığında, ne gereğinden fazla, ne de az beslenmelidir.” ifadelerini kullandı.
Plansız gebeliklerde hamilelik depresyonunun sık görüldüğüne dikkat çeken Yurtseven şöyle devam etti: “Anneliğe hazır olmak; bebeği taşımak, korumak, geliştirmek gibi kavramlara sahip olmayı ve bir canlının sorumluluğunu alabilme olgunluğunu gerektirmektedir. Özellikle plansız gebeliklerde bu olgunluk gelişmediğinden bebekten çok anne adayının kendi ile ilgili kaygıları ön plana çıkmaktadır. Eğer anne adayında yorgunluk, isteksizlik hiçbir şeyden zevk alamama, alınganlık, sürekli ağlama hali, konsantrasyon güçlükleri ve aşırı öfke görülüyor ise hamilelik depresyonu yaşıyor olabilir. İyi iletişimin olduğu bir ilişkide, anne adaylarının eşleri ile olan ilişkileri gelişir ve derinleşir. Hamilelik döneminde baba adaylarına da önemli görevler düşmektedir. Eşinin hamileliği sürecinde; kontrollere beraber gitmek, bebek ile ilgili alışverişlerde birlikte olmak, eşinin endişelerini önemsemek ve doğru şekilde iletişim kurabilmek önemlidir. Anne adayı bu dönemde hassas ve alıngan olur. Bu nedenle anne adayının bedenindeki değişimle alay etmemek ve olumlu sözlerle bu özel süreci birlikte geçirmek çok değerlidir.”