Maruf BEÇENE / Aktüel Psikoloji
İstanbul Aile Araştırmaları Derneği (AİLEDER) tarafından organize edilen "Salı18" Seminerleri 6 Kasım'da başladı.
AİLEDER Eğitim Koordinatörü Hasan SU'nun açılış konuşmasını yaptığı seminer İstanbul Hayat Vakfı Merkez Binasında gerçekleştirildi.
Seminerin ilk haftasında AİLEDER Başkanı Fatih KILIÇARSLAN, Ergenlerin Davranış Sorunları ve Ergen Aile Terapileri" konusunda olgusal ağırlıklı bir sunum yaptı. AİLEDER Başkanı Kılıçarslan sunumunda genel hatlarıyla şunlar söyledi:
İçinde yaşadığımız toplumda gençlerin ruhsal gelişim sorunlarında hızla artış yaşanmaktadır Gençlik sorunların temelinde ebeveynleriyle yaşanan iletişim çatışmalarında, akran gruplarıyla yaşanan ilişki güçlüklerinde, sokak çocuklarının oluşmasında ve madde bağımlısı olmalarının arkasında sağlıksız, patolojik aile dinamikleri yatmaktadır… Yeni yapılan uluslararası bir çalışma, ergenlik dönemi ya da yetişkinliğin ilk yıllarındaki ölümlerin, çocuk ölümlerini geçtiğine işaret ediyor.
Tıp dergisi Lancet'ta yayımlanan araştırma kapsamında, gelir düzey iyi, orta ve düşük 50 ülkenin 50 yıllık verileri incelendi. Sonuçlar, ölüm oranlarının genel olarak düştüğünü gösteriyor. Son 50 yıl içinde bulaşıcı hastalıklardan ölümlerin düşmesi 1-9 yaş grubundaki çocukların ölüm oranı yüzde 90 azaldı. Buna karşılık yaşları 15-24 arasında değişen gençlerin ölüm oranları 1-4 yaş grubundakilerden üç kat fazla. Üstelik bu ölümlerde şiddet, intihar ve kazaların payı giderek artıyor.
Çocukluktan ergenliğe geçiş sürecinde yaşanan duygusal, fiziksel, sosyal değişimi ebeveynlerin yaşanan iletişim çatışmaları neticesinde gençlerde uyum ve davranış sorunları ortaya çıkmaktadır.
Çocuk arkadaşlarına yöneldikçe sosyal hayata açıldıkça, ailenin dışına çıktıkça anne ve baba kaygılanmakta, endişeleri artmaktadır. Böylece ebeveynler çocuk üzerinde otorite ve baskıyı arttırmaktadır. Genç yaşadığı ruhsal gerilim ve stres içersinde bunalıma girerek içe kapanıyor, kapıları kapatıyor, sorunlarıyla yalnız kalıyor aileden uzaklaşarak sokağa yönelerek arkadaş guruplarına yaklaşıyor. Uyum ve davranış sorunlarının, zararlı madde alışkanlıklarının temelinde aileden uzaklaşma, güveni huzuru arkadaş ortamlarında arama ve arkadaş grubunu kaybetme korkusuyla yanlışlara "hayır" diyememek sebep olmaktadır.
Gençlerin ergenlik süreci, en hassas dönemi kapsamaktır. Duyguların inişli çıkışlı olması, gencin kimlik oluşturma, arkadaş grubu tarafından kabul ve onay görme çabası aile içi ilişkilerde iletişim çatışmalarına yol açabilir. Ebeveynlerince yeterli düzeyde anlaşılmadığını düşünen genç, yaşanan iletişim çatışmalarıyla birlikte aile içi ilişkiler krize dönüşür.
Ergen içine kapanarak, yaşamdan zevk almayarak ailesinde uzaklaşarak yaşadığı sıkıntı, bunalım eğer depresyon özellikleri gösteriyorsa en kısa zamanda psikiyatri kliniğine başvurarak tedavi görmelidir. Ergenin içe kapanma süreci günlük yaşam aktivitelerini olumsuz etkiliyor iletişim kalitesi düşüyor, derslerinde performans, dikkat ve algıda sorunlar yaşıyorsa çevresiyle sürekli çatışma içersindeyse yaşadığı stres, gerilim bağlı olarak iç dünyasında hissettiği acıyı ya karşısında ki kişilere ya da kendisine yöneltmesiyle intihar edebilir. İntihar girişimleri başarısız olsa'da, gösteri niteliği taşısa'da ailesi tarafından önemsenmeli, düşünce düzeyinde bile olsa intihar düşünceleri karşısında vakit geçirmeden klinisyen'den yardım alınmalıdır.
Ebeveynler yaşanan uyum ve davranış sorunları karşısında genci anlamaya çalışarak gencin kendi duygularını ifade edebilmesine yardımcı olmalıdır.
Olumsuz iletişim engellerinden kaçınarak, açık iletişim içersinde ergenle güvenli bir bağ kurulmalıdır. Ebeveynlerin çocuklarıyla kuracağı güvenli yaklaşım çocuklarının birçok sorunu çözmesinde en etkili yaklaşımı oluşturacaktır.
Seminer daha sonra katılımcıların soruları ve cevap faslıyla sona erdi.
SALI 18 SEMİNERLERİ
Salı 18 seminerleri hakkında Aktüel Psikoloji'ye açıklama yapan AİLEDER Başkanı Fatih KILIÇARSLAN şunları söyledi.
İstanbul Hayat Vakfı'nın merkez binasında gerçekleştirilen seminerler her salı saat 18 ücretsiz olarak yapılmaktadır. Seminere katılmak için herhangi bir kayıt işleminin yapılması gerekmiyor. 2012 - 2013 seminer dönemine düzenli katılanlara Nisan ayında ayrıca katılım belgesi verilecektir.